İlm-i Sima Yüz Okuma Sanatı
İlmi Sima yüz okuma sanatı, yüzlerce yıllık gözlem ve istatistiki araştırmalara dayanan, insanı tanımaya yönelik, kullanan kişiye karşısındaki ile ilgili gerçekleri kontrol edilebilecek bazı ipuçları sağlayan bir araçtır.
Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın, 1756 yılında yazdığı Marifetname’sinde de karşımıza çıkmaktadır.Bugün, davranışlarımızın %85’inin genetik kodlamayla oluştuğu tahmin edilmektedir.
Göz insanın en açık bölgesidir. Tüm duyguları, sıkılganlığı, sevgiyi, nefreti gözlerde görebilirsiniz. Bazı gözler soğuk bakar, bazısının gözlerinin içi güler.
Karşınızdaki kişinin saçları zayıf telli, düz ve parlak ise narin bir kişiliği olduğunu gösterir. İnce düşünceli, kibar insanlardır.
Alın şekli Yuvarlak Dolgun ve İleriye Doğru olanlar problem çözümlerinde, yaratıcı ve orjinal çözümler arayışındaki kişilerdir.
Yay gibi kaşları olanlar zihinsel odaklanma noktaları tamamen insan ağırlıklıdır. Çevrelerini anlayabilmek için insan ilişkilerini doğru algılamaları gerektiğini düşünürler.
Söz vermenin ne kadar önemli olduğunun fazlasıyla farkındadırlar. Karşılaşabilecekleri problem, ilişkide oldukları kişiye gereken özel alanı sağlamakta zorlanmaları olacaktır.
Yaptığı işin, bulunduğu ortamda önemli bir katkısı olması gerektiğine inanır.Bu nedenle, yönetici, iş adamlığı veya süpervizörlük gibikonumlarda verimli çalışabilmektedir.
Başkalarını dinlemeye hazır, iyi niyetli bir kişi olunduğuna dair bir sinyaldir. İnsanları dinlemek, özellikle şimdiki gibi koşuşturma ve vakitsizlik zamanlarında oldukça beğenilen bir davranış biçimidir.
Dışa dönük, girişken, konuşkan ve kendini ifade etmekte daha küçük ağızlı kişilere oranla rahat olan bir kişiliktir. Ağız büyüklüğü arttıkça dışadönüklük ve kendini ifade edebilme yetaneklerinin de arttığı gözlenmiştir.
Kendilerine güvenmeyi zaman içinde öğrenirler ve güvenlerini arttıracak her başarı sonrasında büyük bir memnuniyet duyarlar.